Bu Bir Bayram Yazısıdır:-)

İyi bayramlar:-)
Hepimizin bayramları sevmek için benzer ya da farklı nedenlerimiz olduğunu düşünüyorum. Kalabalık iş yaşamı arasında nefes almak, sevdiklerimizle birlikte olabilmek, tatile gitmek… Her ne ise bizim için bu dönem öne çıkan neden, bayramlar iyi geliyor.
Bu bayramın benim için en keyifli hediyesi Eren ile daha çok zaman geçirmek, daha çok Eren biriktirmek:-) Eren’in mutlu bir bebek/ çocuk olması hepimiz için çok değerli. Bunun için özen göstermenin ötesinde çok sevdiğim Alman disiplini ile hep birlikte uyguladığımız kurallarımız da var. Televizyon yasağı, uyku düzeni, yenmesi gereken sebzeler, kuzular ve balıkların ötesinde Eren’e verebileceğim çok değerli bir hediye daha keşfettim bu bayramda. Soru şu “Eren en çok hangi zamanlarda katılmaya beş kala gülüyor?” Benim ya da bizim yanıtımız ise Uğur’a sarıldığım, onu öptüğüm zamanlar. Bebeklerin evdeki tüm aurayı bizlerden daha fazla hissettiklerini/ yaşadıklarını düşünenlerdenim ben de. Evde bir tatsızlık olduysa (ki yaşıyorsak olacak tuz ve bibere hepimizin ihtiyacı var, yoksa barışmanın keyfini nasıl yaşayacağız?) bunu kimseye yansıtmamak adına yapay yapay dolaşmak yerine, barışma anlarını da açıkça yaşamak gerektiğine inanıyorum.  Yoksa küçücük bebek için bile anlamsız bir tablo içinde yer almak o kadar sevimsiz olabiliyor ki.
Daha gerçek, daha dolu dolu ilişki yaşamak gerçekten odaklanmak ve ilgi gerektiriyor. Buradaki yeni bulduğum ve sevinçle satın aldığım kriter sorusu şöyle; “Yemeğe çıkıldığında neler oluyor?”
Önce uzun uzun buranın nesi güzel, daha önce ne yemiştik, nasıldı, tartışması sonrasında sipariş verildiğini biliyoruz. Peki sonrasında neler yapıyoruz? Yemeklerin servisine kadar geçen süre telefon, i Pad ve dergilerle geçiştirip, yemek gelince de konu yine yemeğe dönüyorsa dikkat!!!
İlk yemeğe çıktığınız dönemi hatırlayın, Sizin hikayenizi bilmiyorum, bizim o kadar çok paylaşılacak hikaye, merak edilen konumuz vardı ki, yemekler tekrar mutfağa gönderilip ısıttırılırdı.
İlişkiler ilerledikçe, aileler kalabalıklaştıkça daha da çok merak edilecek konuşacak konu da yaratıyoruz aslında. Kendimize ve çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel hediye meraklı, ilgili, derin, gerçek ilişkiler yaratabilmek için çalışmak:-)
Keyifli sohbetlerin bol olduğu yemekler ve bayramlar hepimize:-)
Mine Kobal Ok, ACC