Çok sık uçakla seyahat etmekte olan biriyim.. Bir havayolu şirketinin reklam sloganını çok beğeniyorum. “Yolcusunu en çok seven havayolu”
Bu slogan bana bir çok şeyi çağrıştırıyor.
Kendimizle ilişkide:
Aslında mikro düzeyden başlayacak olursak herşey kendimizi kazanılmak istenilen müşteri olarak algılamakta yatıyor. Yaşantımızı doğru kurgulamak için kendimize de müşteriymişiz gibi baksak neler farklılaşırdı acaba hayatımızda? Neleri sunmak, neleri hayatımızda iyileştirmek isterdik?
İkili ilişkilerimizde:
Gözlemlediğim ve deneyimlediğim kadarıyla ikili ilişkilerde de bu böyle. Hedefimiz sevilmek ve birlikte olunmayı istenmekken dostluklarda bir bakmışız
en yakınımızdakilerin bize açtığı anlayış kredisini sonuna kadar tüketme eğilimine girmişiz. Oysa müşteri olarak algılayabilsek karşımızdakini, sunabileceğimiz ne varsa sunmaya çalışacağımıza eminim. Tıpkı kadın erkek ilişkilerinin başındaki gibi☺
Kurumlarla İlişkilerimizde:
Hem müşterisi olduğum hem de müşterim olan kurumları izlediğimde ne kadar farklı yaklaşımlarda olduklarını da gözlemleme şansım oluyor.
Piyasada tanınırlığı daha geride olup, piyasa payını artırmaya çalışanların her iki tarafa da yaklaşımı aynı; müşterisiysem bana en iyi oranı, en çok hizmeti en rekabetçi fiyata vermeye çalışıyor. Müşterimse de aynı şekilde. Kolluyor gözetiyor. Bonkör davranıyor.
Belli bir yere gelmiş olanlar, oranlar konusunda daha katı, daha tok satıcı, tok alıcı. Müşterim olduklarında da farklı davranmıyorlar. Size kendinizi onlar için değerli olduğunzu hissettirmiyorlar.
Dünya İlişkilerimizde:
Dünya yüzünde yaşayan her birimizin bir şahıs şirketi olduğumuzu varsaysak dünyamızın da tek müşterimiz olduğunu. Ne yapardık sahi? Hepimiz ona hizmet etmek ve bize sadık kalmasını sağlamak için kimbilir neler yapmaya çalışmazdık.
Dünyanın müşteri olarak kaynaklarını, kendisini en çok kollayan, rahat ettiren, zenginleştiren, çoğaltan kişiye ve kişilere aktaracağını bilirdik çünkü.
Devletle İlişkilerimizde:
Devlet bizi müşterisi gibi algılıyor mu peki? Kuzey ülkeleri vatandaşını müşteri algısı ile rahat ettirmeye çalışırken sıcak iklimli bizim gibi ülkelerde güneş mi geçiyor başımıza acaba? Herkesi rakip gibi algılamak, değil birbirimizin farklılıklarına, gölgemize bile katlanamamak nedendir?
Devlet müşteri segmentasyonuna mı gitmiştir?
Sizler-bizler yoksa artık hedef müşteri kitlesinde değil miyizdir?