Özgürlük Üzerine

1. Neden bazı insanlar küçücük bir tekne ile yıllar süren dünya turuna çıkarlar?

2.Neden bazı insanlar en yüksek dağlara tırmanabilmek için yıllarca çalışırlar?

3.Neden bazı insanlar her şeylerini yok sayıp, yeniden başlamak isterler?

4.Neden bazı insanlar sadece anlık bir heves için tüm spekülasyonları göze alıp, tarihin değişmesine izin verirler?

 

5.Neden bazen sadece tek başımıza kalmak için tatile gidip, hiç bir şey yapmamak isteriz?

6.Neden bazen hiç bir plan yapmadan, küçük bir çanta ile ilk uçağa binmek isteriz?

7.Neden bazen hiç gitmediğimiz bir şehre uzun bir tren yolculuğu ile ulaşmak isteriz?

8.Neden bazen bizi hiç bir kimsenin tanımadığı bir kasabaya yerleşmek isteriz?

9.Neden bazen hiç bilmediğimiz bir dilin konuşulduğu bir ülkeye yerleşmek isteriz?

10.Neden bazen sesimizin son damlasına kadar avazımızın çıkabildiği sınıra kadar bağırmak isteriz?

11.Neden bazen “mış gibi” davranmaktan vazgeçip, gerçekten neler hissettiğimizi söylemek isteriz?

12.Neden bazen en yüksek olasıkla önümüzdeki on yıl içerisinde sadece üç kez giyebileceğimiz pembe çiçekli ayakkabı için üç asgari ücret karşılığı ödeme yapabilmeyi çok isteriz?

13.Neden bazen on beş yaşındaki ergen potansiyelinde kilolarca dondurmayı hiç doymak bilmeden tüketmek isteriz?

14.Neden bazen tüm gün battaniyenin altından hiç çıkmadan, kahve ve çikolata ile yaşamak isteriz?

15.Neden bazen “çeteyi” toplayıp acımazsızca dedikodu yapmak isteriz?

16.Neden bazen sinemada film öncesindeki o bir kaç saniyelik sessiz ve karanlık anda sevgilimizi ne kadar sevdiğimizi haykırmak isteriz?

17.Neden bazen İstiklal Caddesinin tam ortasında sevgilimizi o gün son kez görüşüyormuşuz gibi öpmek isteriz?

18.Neden bazen kucaklayabildiğimiz kadar çok çiçek ile sevgilimize iş çıkışında sürpriz yapmak isteriz?

19.Neden bazen tüm dedikodulara inat, yeni fırından çıkardığımız elmalı turtayı kırmızı kurdele ile paketleyip sevgilimizin ofisine öğle tatilinde uğramak isteriz?

20.Neden bazen çok yıl önce resmiyete dökülmüş ilişkimize ihanet etmek isteriz?

21.Neden bazen dövme yaptırmak isteriz?

22.Neden bazen tüm komşuların zillerini çalıp, kaçmak isteriz?

23.Neden bazen tüm gece uyanık kalma pahasına art arda dört film izlemek isteriz?

24.Neden bazen saat 19:30’da uyumak isteriz?

25.Neden bazen “hayatta giymem, giyenden de hiç hazetmem” dediğimiz file çorap, leopar desenli bluz ya da deri mini etek giymek isteriz?

26. Neden bazen hafta sonu için gittiğimiz adaya temelli yerleşmek isteriz?

27. Neden bazen yıllarımızı verdiğimiz kariyerimizi terk edip, çocukluk hayalimiz için tekrar öğrenci olmak isteriz?

28. Neden bazen tüm mücevherler anlamsız gelir ve takmak istemeyiz?

29. Neden bazen gri kübiklerin ortasındaki pek önemli bir toplantıda “Ben burada ne arıyorum?” diye endişelenip, hiç bir şey açıklamadan sadece çantamızı alıp çıkıp gitmek isteriz?

30. Neden bazen pek başarılı olduğumuz düzenli gelirimizi terk edip, roman yazmak/ resim yapmak/ gitar çalmak isteriz?

31.Neden bazen ................ ...................... ........................... .................. isteriz?

32.Neden bazen ................ ...................... ........................... .................. isteriz?

33. Neden bazen ................ ...................... ........................... .................. isteriz?

 

Neden bazı insanlar diye başlayan anlam vermekte zorlandığımız sorular, ya da neden bazen diye başlayan kendi isteklerimizi sorguladığımız bir dolu soru daha türetmek hiç de zor olmayacaktır. İlk aklıma gelen, çok da düşünüp tartmadan yazdığım otuz soru size yakın gelmediyse kendi sorularınızı da yazabilirsiniz tabii ki:-)

 

“Neden bazen..." sorularının yanıtı ne olabilir?

Can sıkıntısından kaçmak, neşeli olmak, üzüntülü olmak, yaşamı yakalamak, dışavurumculuk, heyecan, adrenalin, üzüntü, bunalım, macera, inat, kendine güven, hırs, kıskançlık... gibi farklı yanıtların sonrasında aynı kelimelerle “Peki ama neden?” sorusu tekrarlandığında bir ya da iki kelime sonrasında “özgürlük” yanıtının geleceğini düşünüyorum.

 

Nietzsche’den Sartre’a oradan Simon de Beauvoir’a

Tanrıyı öldüren Nietzsche bu durumu kaderi kontrolümüz altına almayı istemek olarak açıklayabilirdi. Tüm alın yazımıza inat özgürce istediğimizi yapmak ve devamında ise bedelini ödemenin renkli ve heyecanlı bir seçim olduğunu kabul edebilirim. Bununla birlikte özgür kız/ adam resimin tam olabilmesi için çok kilit bir unsura ihtiyaç duymaktayız.

 

Özgürlük için ...

Özgürlüğü akredite edecek seyirciler olmadan, nereye kadar özgür olabiliriz ki? Tüm kariyerimizi yok sayacak bir karar ile yazar/ fotoğrafçı olmaya karar verdiysek, bu kararımızın birileri tarafından takdir edilmesini, alkışlanmasını da isteriz. Ya da bazen birilerinin bu durumdan hiç hoşlanmamasından da beslenebiliriz, alkış olmasa da yine bir seyirci tepkisi almış olmak iyi gelecektir. Tepkisiz, bizi ve umutlarımızı yok sayan bir seyirci, özgürlüğümüzün tadını çıkarmamızın önünde sadece bir engel olacaktır. Eksenin bir ucunda Sartre’ın dediği gibi hepimizin mahkum olduğu özgürlük varsa, diğer ucunda da Simon de Beauvoir’ın dediği gibi kendi varoluşumuzun haklılığı için öteki insanın varoluşuna duyduğumuz ihtiyaç vardır.Yine dönüp dolaşıp, “denge” konusuna gelmeye bayılıyorum:-)

 

Son iki soru:

Yaşamınızın hangi alanlarında kendinizi özgür hissediyorsunuz?

Yaşamınızın hangi alanlarında seyirci alkışına ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsunuz?

Mine Kobal Ok