“Tık” Kumbarası- Mehmet Öztürk

Kalıcı Olmak İçin “Tık Kumbarası”
‘’ Bugün yaşamınıza bir “tık” daha anlam katacak neyi farklı yapmayı istersiniz?’ (Can Karaburçak’ın sorusundan esinlendiklerim)
images
Bunu toplumun tüm bireylerine sorulmuş bir soru gibi anlıyorum ve kendi yanıtımı vermeye çalıştım Yanıtım şu ;
Her birey , kendi iradi müdahalesiyle kendini ve çevresini değiştirip , geliştirme gücüne sahiptir.
Ne demek istiyorum?
Her insan kendi kişisel tarihinin öznesidir, bu sıfatla hem değişir, hemde değiştirir. Bunun için insanın kendi dönüştürme gücünün farkında olması gerekir farkındalık nasıl oluşturulur?
Buradaki kurgum şöyle şekillendi, farkındalık insanın kendi beni ile diğerleri arasındaki bilinçli şeçimidir. Ben bilinçi ile öteki arasındaki farkı anlama ve korumak veya dönüştürme iradesidir. Bu irade nasıl şekilenecektir.
Her günün sonunda kendimize vakit ayırıp, bütün günün muhasebesini yapalım, o gün yaptığımız tüm eylemlerimizi, düşünçe açıklamalarımızı,hayal kırıklıklarımızı veya keyifli anlarımızı, “bilinçli bilinçsizlik” şeklinde yaptığımız ve her seferinde bize zaten doğru gibi gelen alışılmış davranışlarımız dahil olmak üzere her şeyi günlük bu kişisel zaman dilimi içinde gözden geçirelim ve neyi farklı yapsaydım sonuçları daha insani olurdu diye yeniden kurgulayalım.
Burada özellikle ‘’bilinçli bilinçsizlik’’ diye adlandırdığımız hep yapa geldiğimiz nerdeyse bizimle özdeşleşmiş düşünçe ve davranışlarımızın tuzağına düşmeden, onların gözden geçirilmesi bu sıradan davranışlarımıza karşı eleştirel ve dönüştürücü bir tutum takınmalıyız, değişim burdan başlayacaktır. Farkındalık böyle böyle oluşacaktır.
Bu küçük tutum ve davranışların değişimine giden yolda oluşan farkındalık , değişimin başlangıçı olacaktır. Değişim ihtiyaçı olmadan değişim olmaz, “ihtiyaç çözümlerin anasıdır.” ihtiyaç hissetmeyen çözüm üretemez, “ihtiyaç”ı hissetmek içinde farkında olmak ve mevcut durumun daha iyiye evrilebileceğini ve bunu yapabilecek yegane gücün de kendimizde olduğuna inanmaktan geçiyor.
Bu değişim süreci bireyin kendi iç dinamikleri ile ve adım adım gerçekleştiği ve birey tarafından içselleştirildiği için kalıcı bir etkiye sahip olacaktır.
Hergün yeni bir tespit yapmak, bunu farkındalığa taşımak ve dönüştürmek bireyin bilinçli olarak kendi kişisel tarihini yaratmasıdır.
Kendi dışında, kendisiyle ilgili olay ve olgulara bir farkındalık geliştirmeyen bunu olağanlaştıran, sıradanlaştıran ve mutlaklaştıran bir bireyin “neyi farklı yapacağına” ilişkin bir bilinç geliştirmesi mümkün olmayabilir, hayatındaki her şey rastlantısal ve kadiri mutlak olarak devam edecektir.
Bu nedenle her değişim ihtiyacı duyduğumuz, olay yada olguya karşı geliştirdiğimiz farkındalık ve çözüm yolu bizim için “farklı yapma” istek ve arzusu olacaktır bunu eyleme dönüştürme biçimimiz ise “tık” larımız olacaktır. Bu “tık”larımızın doldurduğu bir kumbaramızın olması bizi hem kendimize karşı hem çevremize karşı kalıcı ilişkiler kurmamıza, kendi kişisel tarihimizde hiçbir şeyin rastlantısal olmadığına her şeyi kendi bilinçli irademizle yönlendirdiğimiz sağlıklı ilişkilere taşıyacaktır.
Mehmet Öztürk-Coaching House Koç Adayı-Koçluk tezi makalelerinden- 28 Temmuz 2013